Bugün günlerden, "İşte benim Zeki Müren" I

Geçen hafta Zeki Müren sergisine gittik. Fonda çalan ve eşsiz yorumuyla söylediği "Koklamaya kıyamam benim güzel manolyam" şarkısı eşliğinde hayatında dolaştık. Aslında sadece onun hayatında değil, 50'li yıllardan başlayarak, 90'lı yıllara kadar Türkiye'nin, kısmen de kendi hayatlarımızın içinde :) 



MÜREN KOKTEYLİ
" Efendim önümüzde bayram ve yılbaşı gibi günler var. Ve de kış yavaş yavaş yaklaşmakta. Mutlu yuvalarınızda rahat rahat , ılık ılık oturduğunuz geceleri bendenizin buluşu olan tatlı bir içki ile süslemek istersiniz diye düşündüm ve sizlere Müren Kokteyl'in tarifini yapmak istedim. Bakınız deneyiniz, hem çok kolay hem de çok nefis oluyor.

On tane kabuklu limonun kabuklarını tertemiz hatta hiç kullanılmamış bir rendenin orta delikli kısmıyla güzelce rendeleyip bir komposto tabağına koyacağız. Sonra limonları iyice sıkıp suyunu bu rendelenmiş kabukların üzerine dökeceğiz. Buna bir su bardağı toz şeker ilave edip karıştıracağız. Şimdi sıra önemli kısımda. İçkiyi içebilme dozuna göre bir şişe konyak ve bir şişe votkayı beraberce bu kaba dolduracağız. Buz parçalarını da kaba ilave edip bir saat bekleyeceğiz. Rendelenen limon kabukları biraz şişip üste çıkacaklar.
Esassen bütün mesele bu içkinin mezesiz içilişinde efendim. Her bardağa içkiden doldururken bir kaşıkla, limonu, şekeri, votkayı, konyağı emip şişen o özel esanslı kabuklar ağzın içine o kadar güzel bir rayiha ve ferahlık verecek ki, yanında başka bir mezeye lüzum kalmayacak. Bu değişik içkiyi içenler bana hak verecekler. Apayrı bir sarhoşluk değil de "birhoşluk" hissedecekler.
Yalnız, pek fazla kaçırmamak lazım. Bir limonata bardağı, haydi bilemediniz iki bardak, o gece size bütün dertlerinizi unutturup tatlı hülyalar ve renkli rüyalar getirecek. Tekrar arzetmeyi faydalı bulacağım. Rendenin soğan kokmamasına çok dikkat etmek gerek. " ( 1974)


Zeki Müren ünlü olmaya başladığında annesine, "Gazeteciler bana bunları soruyorlar, " diyip ondan cevaplarını hazırlamasını rica etmiş:)

Sergideki en sevdiğim fotoğraflarından biriydi bu. Radyo ise dış görünüş olarak birebir bizim evdekinin aynısı. Yalnız bizdekinin üzeri açılınca içinden bir de pikap çıkıyor. Bunun üzeri açılabilir gibi görünmüyordu.


Meydan Larousse ansiklopedisindeki "Müren Zeki" maddesi.
                    Bunlar da Zeki Müren'in kütüphanesinden. Bir çoğu adına imzalanarak verilmiş..
















                                     Aşağıdakilerin hepsi Zeki Müren'in yaptığı desenler.







Bu mendil Vakko'nun ona hediyesi. Vitali Hakko'nun Zeki Müren'e yazdığı mektupla birlikte sergileniyor.

Yorumlar

  1. Nilgün iyi ki, gidip görüp çekmişsin. Gezmiş kadar oldum resmen, aman eksik olma...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder